Pages

1 yorum

I

JUST CAN'T GET OVER IT.

I

miss;

your words

your games.


I miss
you...
everyday.

0 yorum

"Paris, je t'aime" par Catherine Deneuve

İlk gördüğümden beri LV'un kampanyasını takip ediyorum: "Louis Vuitton Journeys"

Kampanyada şu ana kadar Francis Ford Coppola ve kızı Sofia, Keith Richards, Andre Agassi-Steffi Graf, Catherine Deneuve ve Gorbaçov yer aldı. Ben burda Catherine Deneuve teyzemizin yer aldığı fotoğrafı ve paris'i anlattığı videoyu sevdim.

** Bir de Paris'i kendi gözünden anlattığı kısa film var.

Bence hemen google'dan Louis Vuitton Journeys yazın ve hepsini izleyin. Ben şuan Agassi-Graf çiftinin New York'unu izliyorum. Bu arada Steffi Graf da süper ötesi bir tenisçidir. Agassi'ye biraz fazla o ama neyse. Birbirlerine yakışıyorlar ama :)

2 yorum

who are you to wave your finger you mustta been out your head?

oda arkadaşım beş kadeh rakı içtikten sonra odaya kustu! hem de 4 kez. içmesini bilmiyorsan içmeyeceksin bu kadar basit. zaten kokuya karşı duyarlıyım ben de kusarım valla, öğk. hem bi kızın rakı içmesi nedir ya? kız rakı içer mi. kız dediğin şarap içer, mojito içer, bacardi içer ne biliyim en kötü miller içer... kusularak çıkartılan rakının kokusunu tarif ederek midenizi bulandırmayayım şimdi. yarın pazar temizlikçiler de tatil. zaten pazartesi renaissance sınavım var.. shakespeare'inkiler neyse de christopher marlowe'un "dr. faustus"u bayıyor beni. "7 deadly sins" var oyunda. onu okumaya başlayınca aklım petshop boys'un "it's a sin" klibinin başı geliyor. "lust, gluttony, greed, sloth, wrath, envy, PRIDE".

bilgisayarım servisten geldi sonunda. yine bozulsa da yenisini verseler artık diye yapmadığımı bırakmıcam. bittorent'ten porno içerikli filmler indirip, tüm tr abaza, 31, 69 sitelerine girip virüs korumamı kaldırıcam. bilgisayarım donunca kapatma düğmesine uzunca basarak kapatıcam, bunu üst üste bikaç defa yapmam lazım sanırım. ama bunları yaparken harddiskimi bölme olayına da girdim sanki çok gerekliymiş gibi. zaten 3. kez gidince yenisini verceklerdi hani? yeni windows, yeni boş alanlarım olunca ilk önce hayati programlarımı kurmam gerekti tabii (itunes, photoshop, limewire, bittorent...) limewire'ı çalıştırınca "bakalım bağlanmış mı" aratmalarımı nedense hep "tool" u kullanarak yaparım, bi nedeni yok. tamamen bilinçaltıma ittiğim saplantısal bi olay olsa gerek. derken bari tool indiriyim dedim. "the pot"u görünce bi fena oldum. eski sevgilimle ilk zamanlarımızda geçen sene bu şarkıyı dinlerdik arabada. aklıma geldi, biraz üzüldüm. ama çabuk geçti.

everything i've ever done, everything i ever do
every place i've ever been, everywhere i'm going to
it's a sin.